Leyla Akkus kimdir ?

Hayırlı Günler Dostlar.


Bugün biraz maziye gidelim istedim.Bugün sizlere Tarif yerine biraz kendimden ve sayfamızdan bahsetmek istiyorum.

 

Önce kendimi sizlere biraz tanıtmak isterim.Bunca senedir burda sohbet ediyoruz ama kendimi çok fazla tanıtma fırsatım olmadı malesef.

 

1982 Bayburt doğumluyum.6 yaşında bayburttan Bursa Orhangaziye göç etmişiz.Yukardaki fotograf Orhangazideki evimizin ilk halleri.Şuan tabi degisti.Durun size Bayburtta unutamadıgım bir anımı anlatayım :)) 6 yaşında Bayburtta ilk okul 1.sınıfa başladıgımda  öğretmen beni yanına çağırıp ismimi sormuştu.Bende leyla dedim.Peki Babanın ismi nedir Leyla söyle bakalım dedi.

Ben babamın adını bilmedigimi söyledim.Öğretmen ama kızım babanın bir ismi olmalı hadi söyle dedi.Babam 17 yaşında gurbet ele gelmiş çalışmaya ve ben senede bir defa gördüğüm için çevremde hiç kimsede adını kullanmadığı için bilemedim ve ögretmenime burda bekleyin hemen gidip abime sorup geleyim demiştim  :))
Hızla sınıftan çıkıp abimin sınıfa gittim,
kapıyı calmadan pat küt iceri daldım ve hiç öğretmenin yüzüne bakmadan abime yöneldim ve Abiiiii Babamın adı nedir öğretmenim soruyor demistim.
Tabi o anda tüm sınıf kahkahayla gülmeye başlamıştı.Abimde rezil oldum edasıyla bana ters ters bakarak Şemsettin dedi.
Bende o heyecanla öğretmenimin yanına varıp Babamın adı Şemsettinmis öğretmenim demiştim.Öğretmenin yüzünde bir tebessüm oluştu anlamıştı babamın yurt dışında oldugunu.
Biz babamızdan ayrı büyüdük ve ben senede bir defa gördüğüm babamın adını hiç duymadığım için ezberleyememiştim.
Annem babama herif derdi bizde baba derdik suç benim değilki amaaaa :))) Arada yavrum senin babanın adı Şemsettindir diyinsene yavvvv :)))

Ama bu anımı 33 yaşına gelmişim ve asla unutmuyorum.Abim bile halen ulennn beni Arkadaşlarıma rezil etmiştin der :)) Fotograftaki benim Canım Babamdır.Burda yirmili yaşlarıymış ve almanyaya geleli 3 sene oluyormuş.


 

Seneler babamdan ne cok şey almış götürmüş :((

Babacıgım dedem vefat ettikten sonra tüm sorumlulugu sırtına yüklemiş ve kardeşlerine kol kanat germiştir.Babam her izine geldiginde valizler dolusu hediye çikolata getirirdi.Orhangazide Babaannemle birlikte amcamlar teyzemler ve cocuklarıyla yaşardık.Babam hepimize maddi manevi  her konuda destek çıkmıştır.bugün bunu inkar edenler yarın ahirette hesabını verirler.Benim Babam cocukken her izine geldiginde bizimle cok güzel ilgilenirdi sagolsun.Kalabalık bir evde büyüdüm ama cok memnunum.Bazen kuzenlerimle kedi köpek gibi birbirimizi yesekte,sonrasında barışır oyunumuza devam ederdik :)) Babam bize hic bir zaman ben kelimesini ögretmedi.Hep biz derdi.Aile derdi biziz derdi.En güzel iyiligin karşılık beklemeden yapılması olması gerektigini söylerdi.Ben Babamı örnek aldım kendime.Benim babam mutfaktada cok güzel bir aşcıdır heee.Babamın yaptıgı yemeklerin lezzetine doyamazdık biz.Ama tabi cocukken Babam mutfaga girdiginde cok güzel bir yemek yapardı.Bizde hevesle o yemegi beklerdik.Sonra önümüze dünden kalan yemek koyulurdu.Israf haramdır derdi babam.Önce bu yemegi yicegz sonra yeni pişirdigimizi derdi.Bazende makarna ile fasulye yemegini birbiriyle karıştırıp yedirdiğide olmustur :))) Siniyi kurardık ve babam bize karpuz keserdi.Bizde coluk cocuk sininin etrafina doluşurduk.Yaaa o ne güzel günlerdi yazdıkca o günlere gittim bir an.Babamın sinir oldugu tek şey kilo dur.Kilolu olmamızı istemezdi.Bugün olmuş kiloya karşı.Ama kendi göbegi önden gidiyor haberi yok :)))) Masaya yemek geldiginde ekmegi kaldırır herkese bir dilim verirdi.Ekmek cok yemeyin derdi :))) Kaç kişinin yükünü omuzlarinda taşıyan ve bir gün olsun isyan etmeyen bu adam benim Babamdır.Kendini öptürmezdi ve sert görünürdü ama ben onun bizi nasıl çok sevdiğini bilir ve hissederdim.Rabbim onları başımızdan eksik etmesin.AMİNNNNNNNNN

 

Sonrasında Bursa orhangaziye yerleştik ve Babamla birlikte Annem ve üç kardeşimde Almanyaya gelmişti.Ben,ablam ve abim Babannemle kalmıştım.Yaşım 8 idi.Benim çocukluk yaşlarım Babaannemle geçtiği için onun yeri benim için apayrıdır.
Babam her sene izine geleceği zaman çatıların başına çıkar onların yolunu gözlerdim.Her gelen taksiyi babamlar sanıp heyecandan nasıl sevinirdim anlatamam.Babamlar gelince boyunlarına atlar sarılıp öperdim bir güzel.
Ama günler sayılıydı ve babamların gitme zamanı geldiğinde ben yerlere yatar salya sümük ağlardım.Kendimi asvaltlara atardım benide götürün diye.Babam cebime paralar koyardı ağlama bak kendine bizden sonra çok çikolata alırsın derdi.Ben dinlemez hayır bende sizinle gelicem derdim.Hatta havaalanına giden otobüse biner koltuğun altına gizlenirdim beni görmezlerde havaalanına kadar giderim ordanda dayanamaz götürürler diye ,çocukluk aklı işte :)) Ama her uçak gördüğümde ailem içindedir diye bakar ağlardım.Halen bir uçak görsem duygulanırım.
Ozaman öyle ağlamışımki Babamları yolcu ettikten sonra çok hastalamışım.Hatta bu ciğerlerimdeki iltahap çocukluğumdan kalma bana.Çocuklukta geçirdiğin hastalıktan dolayı ciğerlerin iltahap kaplamış ve atamamışsın demişti doktorum bana.Ama yinede harika bir cocuklugum gecti benim.Ağacları evimiz yapardık.Bezden bebekler yapardık.Çöplüklerde bile güle oynaya koşar oynardık.Üzerimiz pislenicek aman kirleniriz hasta oluruz düşüncesine kapılmadan büyük bir mutlulukla sokaklardan eve girmezdik.Civcivler alır beslerdik ve onların tavuk olacağı günleri hayal ederdik.Hatta bu konuyla ilgilide bir anımı anlatmak isterim.Dayımın kızı ile yine bir gün civciv aldık ve bakıp büyütücegz güya.Ama gel görki civcivler çabuk öldüler.Bizde cocuk aklıyla yazık okadar baktık gel bunlari pişirip yiyelim dedik dayımın kızıyla.Evimizin arkası zeytinlikti ve bizde ateş yaktık tam civcivleri pişirirken babaannem gördü ve bizi süpürgeyle kovalamıştı :)) Yakalasa dövecekti tabi :)) Ondan sonra ölen civcilerimizi topraga gömmeye karar vermiştik 🙂 O yüzden cocuklugumun hüzünlü yılları olduğu gibi musmutlu gecen yıllarıda vardır.Bayramlarda şeker toplamaya giderdik.Hatta hangi ev para verirse oraya arkadaşlarımızla elbiselerimizi degiştirir yine giderdik :)) Topladıgımız bayram harçlıklarımızla hemen kendimize tuna bebek alırdık :))
Gel zaman git zaman derken büyüdüm ve yaşım oldu 13.

İlk okul beşi Türkiyede okudum.bir senede kuran kursuna gitmiştim.Sonra Babam beni almanyaya aldı.Burda geldim okuluma devam ettim dokuzuncu sınıfı bitirdikten sonra bir sene bilgisayar kursuna gittim.Sonra yine Kuran kursuna gittim ve birincilikle bitirdim cok sükür.Sonra telefon şirketinde sekreterlik yaptım.

Sonrasinda Lidlde çalışmaya başladım..Yaş oldu 19 ve ben ablam sayesinde eşimle tanıştım.19 yaşında Nişan yaptık 21 yaşında evlendim.22-24-27 derken üç evladım oldu bu yaşlarda.Tabi bu ara yine boş durmadım.10 senelik bir kuaförlük geçmişimde var.Boş durmayı hiç ama hiç sevmeyen biriydim.Ama çoluk çocuktan sonra artık bıraktım işi gücü evimde oturmaya karar verdim :))

Gel gelelim Yemek konusa :))
Ben ilk evlendigim zamanlar Yemek yapmasını dahi bilmezdim.Konu komşumu hatta akrabalarımı arardım kuru fasulye nasıl yapılcak diye.Soğanı pembelesinceye kadar kavur kelimesini bile anlamazdım.Nasıl yani soğan pembemi olmalı derdim :)) Zaten bekarlık günlerimde yapar yapar çöpe basardım Annem görürse beni öldürür diye :)) gel zaman git zaman  yapa yapa artık tutturmaya başladım Tarifleri :))
Sonra eşim bana  Facebook adresi açtı.Facebook yeni açıldığı için onun sayfasını işkal ediyordum :))) Adam benden kurtulmak için bana hesap açmıştı :))
Derken bu Yemek sevdasına ilk önce kendi özel sayfamda başladım.Kendi sayfamda detaylı resimler paylaşıyordum.
Sonra bu Tarifleri Pratik Ev Yemekleri nin sahibi Canım Arkadaşım Sevime yolladım ve oda sağolsun sayfasında yayınlıyordu.
Arkadaşım sevim bana Kız okadar güzel tarifin var kendine bir İnternet sayfası açsana dedi.
Bende ozamanlar internet sayfasına gücüm yetmeyeceği için ve tecrübemde olmadığı için kendime googleden bedava blog açmıştım.Sevimede burdan cok tesekkür ediyorum o benim canım Arkadaşımdır.Bugün olmuş halen birbirimize destek oluruz.

Bu bloğuda nasıl açtığımı anlatayım size :))
Evliliğimin ilk senelerinde yemek yapmasını bilmeyen ben hep internete bakar tarif arardım.Bulduğum tarifleri kaydetmek amaçlı açtığım bloğumun adını
Leyla ile Yemek Saati koymuştum.Ve ben bu ismi hiç değiştirmeden internetten yüklediğim onca tarifi silip kendi yaptığım tarifleri eklemeye başlamıştım.
Evet ben bu ismi 22 yasında açmıştım ve bu ismin ilerde herkes tarafından sevileceğini tahmin bile edemezdim Dostlar.Bloğumda yaklaşık iki sene tarif verdim sizlere.

Derken bloğumun limiti dolmuştu ve artık fotoğraf yükleyemiyordum.Fotoğraf yüklemem için aylık ücret ödemem gerekliydi.
Ve yine sevim arkadaşım gel inat etme İnternet sitesi aç ve isimde sayfada sana ait olsun demişti.
Bu sefer Arkadaşım sevimi dinledim ve İnternet sayfamızı açtım.Sonra sağolsun Sami hocamlar bana çok kaliteli bir tasarımcı bulmuşlardı.
Bu işler öyle ha diyince olacak işler değildi çünkü.Yani bu işlerden anlayan bir tasarımcınız yoksa veya tecrübeniz yoksa bence yürütülmesi zor bir iş.
Laf aramızda bunlar bedava yapılıcak şeylerde değildi.

İlk zamanlar yemek sayfamla çevremdeki herkes dalgasını geçiyordu ve bunların başınıda kendi ailem çekiyordu.Yapıp yapıp çöpe bastıklarının tarifinimi vericeksin diyordular :)))
Sırf bunlardan dolayı Allah affetsin ilk zamanlar tasarımcıma yolladığım paralardan kocamın ve ailemin haberi bile olmadı.
Harçlıklarımı biriktirdim biriktirdim yolladım.Sonra son iki senedir Tasarımcım serdarla çalışmaktayım.Sağolsun bana güvenin ne olduğunu ve her şeyin para olmadığını o ve canım Arkadaşım aslı kavaklar öğretti.
Sonra bu işi nasıl sevdiğimi gören eşim ne yaparsan yap karışmıyorum artık demeye başladı :))

Ailemden hiç kimse benim ilerde sizler tarafından sevileceğime inanmıyordu.Ama hırs etmiştim ve öyle tarifler vericemki 10 yasındaki bir çocuk bile mutfağa girip kendi başına yapabilcek tarifler olucak demiştim.
Her ayrıntısına kadar Tarifleri detaylı vericem üşenmicem bıkmıcam demiştim.Dile kolay tam 6 senedir sizlerle birlikteyiz Dostlar.
Tabi ilk iki senesi blogdaydık ve son 4 senedir İnternet sitemizden devam etmekteyim.3 senede İnternet sitemiz sizler tarafından 50.798.735 kere ziyaret edilmiş.
Bazen paylaşmak gerek,karşılık beklemeden paylaşmak gerek.Sonrasında edilen duaları okudukça bu paylaşımları çoğaltmak gerek diye düşünüyorum.Acısıyla Tatlısıyla koskaca 6 seneyi geride bıraktık Allahın izni ile.
Elimden geldiği kadarıyla gelen sorulara bıkmadan tek tek cevap vermeye çalıştım.Hepinizle ayri ayri ilgilenmeye calistim.Beraber güldük beraber hüzünlendigimiz günlerimizde oldu bu 6 sene icinde..
Ben bu sayfamıza öyle deger verdimki,herkesi ailmeden gördüm ve sırf bundan dolayı Facebook sayfamızda yorumlarda bile olsa hakaret edenlere izin vermedim.Biz burda bir Aileydik ve her önüne gelen bizim ailemize dahil olamazdı.Bizim ailemize sadece bizim gibi anlayışlı sabirli ve sohbeti güzel gülmesini bilen pozitif insanlar katılabilirdi.
Kendim aslında çok espirili gülmesini seven bir Kadinimdir.Ama ne varki asabı sinirli yönlerimde vardır :))  Bazıları sırf damarıma basmak için yorum yazınca onlarada cevaplarını çekinmeden vermişimdir.Sırf hiç bir şeyi saklamadığım için bunu koz olarak ellerinde tutup sonra sayfamıza saldıranlarıda gördük geçtiğimiz aylarda.
Ben yinede bildiklerimi sizlerden ne olursa olsun asla saklamayacağım.Ben bana olan güveninizi asla suistimal etmeyeceğim.Doğrular bazılarına batsada tereddüt etmeden yine doğrulardan yana olacağım.

Aylarca bıkmadan hakaret edenleride tek tek temizledik vede temizlemeye devam edicegz.
Sizler yüreği güzel insanlar beni Ailenizden biri gibi gördüğünüz için ben burdayım.Sizlerin Duaları ve güzel yorumları sayesinde 6 senemizi doldurduk Elhamdülillah.

Leyla ile Yemek Saati olarak Sizlerle Kahvaltılarda bulustuk,Sayfamız için hiç üşenmeden geldiginiz icin hepinize ayrı ayrı Teşekkür ederim Dostlar.Sonra Radyoda Roportajlarımız oldu onlardanda bir kaç kare paylaşmak isterim burda.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

6 senedir beni Ailenizden biri olarak gören kahrımı hatta ve hatta soguk espirilerimi çeken siz değerli Dostlarımdan Allah Razı Olsun.Bilmeden bir kusur ettiysem lütfen beni affedin ve hakkınızı helal edin olurmu.Benden yana hakkım herkese helaldir.

Tüm içtenliğimle size içimi dökmek istedim bugün.Umarım beni yanlış anlamamısınızdır Dostlar.Birazda olsa beni daha iyi tanımanız için yazmak istedim.Benim hayatımı yaşayan çok kişi var icimizde biliyorum.Babası gurbete giden ve aile hasretiyle büyümek zorunda kalan çok çocuk büyüdü benim gibi.Ama hayat herseye rağmen yinede çok güzel.Alemlerin Rabbine sonsuz hamd-u senâlar olsun

 

LÜTFEN YOUTUBE SAYFAMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN :)))

ISTEYENLER INSTAGRAM SAYFAMIZIDA TAKIBE ALABILIR AMA INSTAGRAMDA TARIF YOK ÖZEL PALYASIMLARIMIZ VAR 🙂

 

ALLAH’ın Selamı Rahmeti Ve Bereketi hepimizin Üzerine OLsun

Exit mobile version